Mecburi Hüküm
işte bulunduğumdaki facianın kırık dökümü kırlangıçlar miğferim oluyor düşene üşüşen kışa karşı Roth! beni taşıyan her şey bir uğultuyu da taşıyor cepkeninde bunu hangi alfabeye havale etsem derinden bir kış daha geliyor hınca kün feye Roth! yağmur daldan kalbe akacağında yerimde değildim bu sefer hissettim ve kaçmak istedim uygarlıklardan bu bir gülüşe sığabilirdi ancak duyum köreldiğinde acıyamazdım kendime mecburi infilak süregelen Roth! hayaletler mor dudaklardan öperken adımlarım gayri ihtiyari yani çekilen nefes ciğerimde çekiyor fünyeyi jiletler suluyor afyonlu günde cehennemi bulursak yeniden kendimizden birkaç terki kemerlerden taşkın doğacak evvelin ve ahırın hükümsüz kaldığı yeni bir kül de ağlayacak minicik elleri Roth! /ben suçlu değilim ellerimi bul! su'ya şiirler.