Üç Kesim Kader
her şey nasıl da ölümsüz bugün bir yokuşta söyledim evrene hainlikten taşan fırtına sıkılmadan ölmeye diye kaldırdı vaiz şarap kadehini yok, seni anlamayacağım seni anlamadan ölmektir niyetim ben savaşırken hissetmiştim en son yaşadığımı bir saat geçip giden şu yola baktım her şey nasıl da ölümsüz içten içe söyledi vaiz her şeyden önce biraz tebessüm etmeli vaizin içinden yosma cümleler taşıyordu yüzümde kırk ırkın izi taşıyorum herkese, varlığa bir öfkeyim yok, hayır geri dönmekte ne şer var ne hayır ileri bakmakta gözler utangaç kaldırımlar berrak, aşk uzak mühimmat dolu ağzına kadar ağzıma kadar intihar süsü vaiz konuşuyor önünüzdeki yokuşlar dimdik hayatınızda böylesini hiç görmediniz bu size bir armağan vaize içim ısınıyor şimdi hak ediyor çırpınmadan ölmeyi çile yeni bir kavrama gebe kalıyor cami avlusuna yeni bir düş asılacak garsoniyerden çaldığım baretta soğuk bir namlu, titrek bir el patlamaya hazır bir mermi çirkef bir gülüş varlığa vaizin bir gözü daha önce fark etmediği t...