Kızıla Çalan Soğuk
Dizlerim üşüyor, somlaşamayan tüylerim üşüyor Başıma kızıl bir nişan tutuluyor Buna ne denir? Buna evrenin... Biliyor muyuz ki Ama insanın sıfatına bakıldığında, Bir çıban ürür bilmediklerinden de bilicidir o çıban. Yanmış eldiven kokulu durakların Kızıl yağmurlarla cebelleşen! Tanrım bitmişim ben Duyamıyorum, konuşamıyorum söylemleri Ya söylem değiller Ya çok sesli ünlemler.. Kaybediyoruz ünlemleri! Konuşamıyorum: Ama eskisi kadar bereketli olanından değil, Bitmeyen ve duyulmayan konuşmalarımın acziyet okunan taraflarına uyuduğumdan. İçimde tepinen birkaç atom kaldı sadece Sırf bu sebepler ve daha nice eskimiş sepetler bekleyişi kadar müteessir haller neticesinde ayaklanıp tıka basa at dolu bir arza Yanaştığımda Sevilmeyeceğim! Atomik bir imha, kestiremediğim imlalar nispetince! Artık şu diriliğimin kaburgalarından dokuduğum oluşabilmek alfabesinin yok oluşunu izlemek: Duyardınız, duymazdan geldiniz Kendi bildiğimi okudunuz/ Buymuş. Öyleyse, Tanrım yine ve yeni bir evrimleşmeyi cevher...