Altın Zigana
Askıda kemer Dünden kalan yaralar Kurumuş kanlar Şekerli dudaklar Yolcusuz duraklar Pembe binalar Kırmızı bulutlar Mavi kaldırımlar Askıda kemer Sırtımda kabuk bağlamayacak yaralar İçin dışa tecavüzü Gebe bütün düşünceler Dayak yedim RA! Neredeydin de Görmedin beni Ve ne bu rengarenklik Ahanda burada gözyaşı damıtırken bir simyacı Ve ne bu gevezelik Silah sesleri teğet geçiyor yıldızları Ve uzayda tekrar edip duruyor Uyuyamıyorum Gözlerim yok Uzanamıyorum sırtım kanıyor Gümüş testilerde yorgun kelebekler Kırık testilerin berrak suyu Kaplanın azı dişine dokunduğunda Ezan okundu Susuldu bir müddet Ben hala yanıyor ve yanıyor ve Yanıyordum Tanıyordum artık bir şeyleri Ve anlıyordum Bunca renk cümbüşünün sebebiydi Gözyaşın Durmak bilmez ağlayışın Öyleyse Zinadan önce ağlamak haramdı artık bana Şaraptan önce insaniyet haramdı artık bana Bu Muydu Yani Dünyanın karanlık yüzü Yüzsüzlük... Dünden kalan yaralar! Su getirin ve boğun beni! Ya da boş bir mezar gösterin Geldiğim yere gideyim! Aceley...