Kayıtlar

Temmuz, 2022 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Kristal Gam

ikinin ucunu tut. önemli olan hiçbir şeyi de. öldüğümün gerildiği şu gölge. tanrım ben hiçbir savaşa inanmam. hiçbir yakıma ve inanana ve insana. tanrım ben timsaha doğrultulan namluyum. sil gözyaşlarını. birin ucunu tutma. bu önemli olan bir diğer şeydir. gezgin merdanelere aldırma, yiğitlik: kefene sarılmakta. beni duyma, görme. tüm gömlekleri yak. ayırt etme apoletleri. künyeleri de yak, anlama savaşmayanın ne önemi var. hissetmiyorsan mantıksız demek değildir. mürettebat külfettir. tek, yetersiz, düşüncesiz ve sakınmadan. işte bu dinamittir. uçuruyorum. uçuruyorum, uçuruyorum. Sıfırı bırakma, o sensin O benim. Aş, taş, kaybol, bulmanın hiçbir medeniyetteki meteliksizliğine O benim. Sessizce öl, ölürken bağır su O benim. Ahmak ahırının insan büyüttüğü bir köy O benim. Baktığının önemini sorguladığın an, ona bakma O benim. Yumruklarına dokunan rüzgarı bırak O benim. Öfkeni biriktirme O benim. İşte bu bir dinamittir O benim. Uçuruyorum Son bir sahne çalınan, ellere veriliveren bütün ç...

22

her şey kaybolmuş beklemekten sevmem lahzayı ivmeyle çarpmak kendi etrafımda dönüşümün bu yüzyıllar boyunca tükenmiş olmak tükenmekte olmaktan. çarenin yersizliği diye bir tabir sokuldu hayatıma elimi dayadığım bitmek bilmeyen sokaklarda düşüme kapaklanıyor yüzümde çapraz çizikler geleceğim anne geleceğim şu sapaktan! büyük olan kuşkuda yerle olur kıyım haddimize bulaşmış elimde kader muharebe ritim bilmez derdi sokağımızdaki hayali süvari atı ritim canavarıydı hep böyle olur asla yapma kayıplara karşı parmak izlerini yok et tavayı dene hatununa son kez bak şimdi terk et şu sapaktan! işte bakıyorlar değil bunu aldananlar solur şimdi kıdem, ayaklarının altında şimdi kul ol daya kölelerin alnına direnmek her kanda mevcutken, de teslim senin neyine ne haddine bu secde aslında şu sapak kurtarıyor beni her şeyden hergelelerin mihrabı! künyem gergin anılmayı bir seher yangınında düşürdüm.

Evrenin Kükrediği

sanırım ben ölüyorum kapıyı kapatıyorsun ne arayacağız yüzümde yalan? hayır asaletten, o gerçeğe dokunamayan bütün anlardan arda kalanı. bulamayacağız. an seni gördüğümde ışıldar kavramından taşan zamanı gözlerime sığdırabildiğim seni sevmektir- galiba başka bir kapıyı çalıyorsun artık zaman kanıyor, sekteden sekteye koşturur-um ama tam manasıyla çarpamamış olmanın derinleştirici gam yığınıyla yalvarıyorum Sekteden sekteye koşturur kurşun çarptığında gövdeme sen bir yarıktan içeri süzülen bir bakış olarak kalacaksın gözlerimde Ha şunu da biliyorum Sürtüldüğünde burnum Kan ağarıncaya kadar gebeleneceksin İşte şu: Tanrım ben haddime bulmuyorum tarih yazmayı Tanrım ben tarihini en baştan okuyan bir ölüyüm Bunu kullarının küpesine nakşet her şeyin bitişini gördüğüm bir yaş daha yine hangi şaire tutunacak yine hangi gövdelere yaslandığımı!.. Konuşmak istemiyorum bu yalnızlığı Sesimi duy, ya! Sesimi duy, ya! Evrenin kükrediği. hangi yürüyüşleri ezdiğimi mi soruyorum kapıyı kapattım neyi arad...

Suçlu

Atın ölümü kulağıma bir çangır gibi Üflendiğinde aşkın alestasına yatmış aşklar denemekteydim Sesim ırklara büründüğünde Beni ilk defa duymana kalkıyordu yumruklar Bana ışık verdiler Atın susuzlukla cebelleştiğini söylemeden İçememesini azim bir dansa Bir kısrağın son salınışına! -Keman dilleri, çorak arazi, beyaz bir kısrak -Yabanıl, asi, kokuşmuş, bilmeyecek kadar da izleyici suyu unutmuş. nereden anladınız. bu köyün bu hikayeye ihtiyacı var. nereden anladınız. aşk. beni sadece bunun için gördüler beni sadece buna yormam için bilgiyi beni ne olarak gördüler susunca kendilerine bakmadan hiç hayır ben buna sadece atın ölümü demeyeceğim elbette ben atlara uyandığımda ilkti nefesim peki uyanmak ister miydim ben bir cinayete, bir ateşe yakaran bir salgına, bir bahta konamayan sapsız bir cenge uyanmak, bunu yaşamak! işte kanıyorum! işte duvardan duvara saplanan omzum beni hiddete vuran tahtlar görüyorum işte beni ilk defa duyan sadece sen değilken zamanında yumruklar kalkarken ben de tıpkı...

Şeytana An Kala

Ben buradayım Modern bir fotoğrafın içinde Sadece yaz denildiğinde yazan bir aygırım Suprise Suprise. Artık katı taraflarımı yok görmeden Onlarla Onlar olarak, bürünerek, içime alarak Nefesin beni boğamayacağı anlara Çekiliyorum hayatım bu da benim adım Suprise Suprise. Elime tutuşturduğunuz unutulması gereken koca bir yüzyıl Yırtıp atıyorum, yakıyorum, kül oluyor bahar Ama kurtulamıyorum şu fezadan Yaratılışımdan sıyrılamıyorum Artık biliyorum ölüm yaslı bir yüz değil ben ona gülerken Ben buradayım Modern bir fotoğrafın içinde Alt alta yazılan ve eskiyecek olan aslında unutulacak toplamında.. Nefesimiz yetmeyecek çünkü yaşamaya Durarak daha fazlasını istemekten Bulamayacağız asla hareketteki kendimizi Ya, kanırtıyorum şu bastığım yerleri Oraya bir an sıkıştırmaya çalışıyorum Belki hatırlanmak, uzak bir ihtimal Oraya bir an sıkıştırmak istiyorum Tekrar onu yaşamamak için ya da hiç yaşamamak için... Suprise Suprise. Her şey şiir, an sonra.