Kayıtlar

Ekim, 2022 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Titrek Elin Yaşattığı Iska

yanılma saki canın dudağımdaki çizgi elim kayıyor ve enfiyeyi artık yerine koydum, elim kayıyor ve beni aşağılayacaklar, hatırlandığımda hiçbir sebep sorulmayacak kadar da beni tanımış olmayacaklar! şimdi evet şimdi saki karanlığına saklandığım kapının kırılışını ve boynuma kemirgen bir normcunun dadandığını! ah, artık dağlarla sarmaş dolaş söyleyebileceğim şeylere dahi adanmış bir şarapnelden bahsediyorum! kendine ait bir oda, siktir oradan. Yanılma saki Canın iki dudağımın bitiştiği an Ben noktaların anlaşılmadığı, Dayanamıyorum ki ben dağ değilim Bu etten, gözlerden, ruhlardan Hayır kaçamıyorum, hayır! istiyorum, yaşayabilmeyi en azından istiyorum, kaçabilmeyi kaç yaşındayım ben? kaç dünyaya doğdum? kaç el sardım şu güne kadar ve kaç kez sevildim? bir elin parmakları, bu yaşamda cansız kaç kez bunadım? kaç kez hissettim savaştığımı, öldüğümü? kaç kez kıvrandım? kaç kez düğümlendi boğazım? bütün eller gelsin, bütün eller! Yanılma saki, Canın dudaklarıma süsleniyor Saki benim dediğimi...

Yeniden

kokladım, tamam dedim inanmaya ortalamaya vurduğumda her şey kadar acınasıydım içim için bir şeyler yapılması gerekiyordu ölene kadar bekleyebilirdim de kalkışmadım buna kendimi her şeye inandırdım her şeye inandırdım ve sonunda dumana vurdum dipteydim öncesinden sıcak maviye bir cehennem hazırladım kinimden budanan bir mızrağı indirecektim gövdesine kokladım cehennemi kendimi atmadım, buna kanmadım içim inliyordu her şeye karşıydım biliyordum oyunları sıfatlar okunmuştu kalbime hepsini tanıyordum hepsine karşıydım ama tamam dedim inanmaya aradım ve buldum cinayeti bir piç, bir hiçlik, bir isyan kokladım cehennemi ve tamam dedim inanmaya tamam dedim ölene kadar beklemeye ölene kadar acınasıydım artık ölene kadar düşman bilenmiş, hırçın indirecek dağları! tamam dedim kendime yeneceğiz hepsini ama şimdi dumanın gövdesindeki cehennem bekler bizi yeniden.

Yarılamaz Sarsılan

her şey bittiği için yakıyorsun her şey kaçtığı için. her şey öylece durduğu için. her şey bağırdığı için. her şey yok olduğu için. her şey son anda olduğu için. her şey olmadığı için. her şey değiştiği için. her şey öldüğü için. her şey aynı olduğu için. her şey yaklaştığı için. her şey duman olduğu için. her şey dönüştüğü için. her şey eskidiği için. her şey bulandığı için. her şey var olduğu için. her şey söndüğü için. her şey parladığı için. her şey ağladığı için. her şey düştüğü için. her şey kaldığı için. her şey geçtiği için. her şey istediği için. her şey soluduğu için. her şey savaştığı için. her şey yalvardığı için. her şey sallandığı için. her şey dikildiği için. her şey yaktığı için. her şey kirlendiği için. her şey yavaşladığı için. her şey korktuğu için. her şey denediği için. her şey kanadığı için. her şey yardığı için. her şey kanattığı için. her şey kaybedildiği için. yakıyorsun hayatım, kaçmıyorsun. -n

Bir Atın Koğuşlandığındaki Görüntüsü Gibi

bir atın koğuşlandığındaki görüntüsü gibiydi yürüyüşü bir leşin camdan yansıması gibi korkunç irkildiğimiz boşuna Johanna! bir fayansa yapışan atom bombası kadar faydasız aslında Johanna! eriştiğinde ıskalanacak her şey rah. saçlarımı kavradığımda erilen her nasıl? anlamıyorum diyor kemirgen ben de diyorum. ve aksine satırlara havlıyorum Johanna onu tanırdım haftada en az yirmi bir sıkı şiir okurdu haftada en az kırk sıkı şiir yazardı hayır sadece makina değildi omurgalı bir mitralyözdü ona onun gibi olmanın nasıl mümkün olacağını sorduğumda mümkün değil, ama daha iyisi mümkün demişti gözlerimi delerek Johanna öldüğüme değmeyecek yüzyılın karmaşasını dert ederken tahtından bana doğruldun ve şimdi senin gözlerinden görüyorum bütün aygırları, kemirgenleri, yüzleri ellerim haftada elli sıkı şiir doğruyor yaşıyorsam sensin Johanna bunun için ağladığımı sana hiç söylemedim. beni şapşal bir ayrılığa doğru bakarken gördüğünde falanca gökyüzünde ağzımdan çıkan volkan senin içime bıraktığın koc...