Bir Atın Koğuşlandığındaki Görüntüsü Gibi
bir atın koğuşlandığındaki görüntüsü gibiydi yürüyüşü
bir leşin camdan yansıması gibi korkunçirkildiğimiz boşuna
Johanna!
bir fayansa yapışan atom bombası kadar
faydasız aslında
Johanna!
eriştiğinde ıskalanacak her şey
rah.
saçlarımı kavradığımda
erilen her nasıl?
anlamıyorum diyor kemirgen
ben de diyorum. ve aksine
satırlara havlıyorum
Johanna
onu tanırdım
haftada en az yirmi bir sıkı şiir okurdu
haftada en az kırk sıkı şiir yazardı
hayır sadece makina değildi
omurgalı bir mitralyözdü
ona
onun gibi olmanın nasıl mümkün olacağını sorduğumda
mümkün değil,
ama daha iyisi mümkün
demişti
gözlerimi delerek
Johanna
öldüğüme değmeyecek yüzyılın karmaşasını
dert ederken
tahtından bana doğruldun
ve şimdi senin gözlerinden görüyorum
bütün aygırları, kemirgenleri, yüzleri
ellerim haftada elli sıkı şiir doğruyor
yaşıyorsam
sensin Johanna
bunun için
ağladığımı sana hiç söylemedim.
beni şapşal bir ayrılığa doğru bakarken
gördüğünde falanca gökyüzünde
ağzımdan çıkan volkan
senin içime bıraktığın koca arzın tecellisidir.
Johanna için
geç de olsa.
Yorumlar
Yorum Gönder