Kayıtlar

Mayıs, 2021 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Eza

Tanrım tut şunun ucundan kendime kefen Dürelim de kurtulalım şu zulümden Muhakkak falan kalmadı benden lisanımı çaldılar fonda ezan vardı oysa Şimdi benim bir ezanım kalmadı bu alemde Kulağıma düğümlenen tek şey şu fezada Eza Ezra. İnanın! İnanın! İnanın! Evet inandık. Benim işte alnından kömür akan bir toprak Benim işte kan burnumda Benim işte duyumsayamadığınız Benim işte istenmeyen malul İnanın! İnanın! İnanın! Evet inandık Kanlarımız çekilinceye kadar hem de Söküldük en onulur yanlarımızdan Budandık dermanlarımızdan Artık koynuma dolanan bayrakları yırtıyorum tevellütlerden sıyrılıp Yanılgı! Yanılgı! Yanılgı! Tut beni Artık yaşayamayacak yaşa erişmişken bari Erişmek diyorum çünkü mürekkebimden bir şair öptü Erişmek diyorum zenne değildi ya şair Peki şair değildi ya mürekkep Dudağımdan öpen delanni kimdi? Tanrım tut şunun ucundan Evlerimi yok etmekten vazgeçmeden —ve eşhedü —ve la gaibü illallah Yoksa bu kutsala düğümlediğim sicimin son çığlığı mı? Yoksa bu çılgınlık da Adı kirli ge...

Jargonudur Neştere Yumrulan Milletin: Esfel-i Safilin

tanrım bana bir gemi ve bir mızrak lazım bir de kaset çalar, saçlarımda çokça beste var tanrım bana bir mızrak  çünkü Aşdod'a  çünkü Eylat'a tanrım hıncı kaderine orospu olanların dergahı ya dünya ya da bu mızrak elimde, artık yollanacak ta! dünya bu ya salyangoz satmaya benzemez olacaktı bazı savaşlar evet ben yehova'yı valhala'da yere sererken ağlamadım! tanrım hıncı kaderine orospu olanların dergahı ya dünya inan çok az param kaldı,  hiç param olmasaydı her savaşta akla gelecek bir şiir yazardım ah o gemide ben de olsaydım, gibi! ama bilmenin inanmaya olan şarapnel üstünlüğü bana hiçbir şüpheyi vurdurtamaz evet bir savaş olmasaydı; sevgilim biz beytullahla bir miyiz ki bu sel boğar da kayaya bile vurdurmaz ikimizi deyip saçlarımı tarayabilirdim rüyamda bir demir kubbeye mıhlanıyordum sonra beni Rachel selamlıyordu Cornie olan hani —işte ölüm bu kadar basit —işte sevgilim bu benim barışa öykünüşüm tanrım gözlerimdeki cesetleri yuğ ben laftayım, tabutlar sağ savaşlar d...

Istırap Ölümden Kurtarır

Karar verildi Sırtımda gaveller dövülüyor : Bu müfrede iyi bakın Çolak kalmıştır görülmeyen her şeyi Göğü çorak bir arazi bellemiş gecede Yakmaya çalışır kuru otları, toprağı Yaktığında ise sarhoş olur, başardığını unutur Aynı meczuplukla uyanır, hiçbir şey hatırlamaz.. aklı mefhuma devrilir. Karar verildi Sırtımda kahkahalar ağızlanıyor : Bu faile iyi bakın Varlığını kanıtlayamadığım bir varoluş sebebi midir aşk? Diye sorup duruyor Emin değil hiçbir şeyden, tanrıdan emin.. ona güveniyor Katlettiklerinden emin değil Arsız dalışlarını körüklemekten  Yokluğa soyunmaktadır Varlığını katletmektedir Yüzüne iyi bakın fersiz, omuzları nefersiz Ellerine bakın, tükenmiş bir kalemi tutuyor  Faydasız! Karar verildi  Sıra böğrüme geliyor : Bu gözlere iyi bakın Ne görmüş ne kapanmıştır Araf deyip bütün ayırtlardan mahrumdur Söyleyin, çekinmeyin Amaçsız, şuursuz birisi deyin Bu gözler böyle sözlerden ürkmezler! Karar verildi Pabuçlarıma bakıyorlar : Yürüdüğü yolları sorun ona Size sonu...

Vurgun

Şimdi satırlar açılıyor içimde Dışarıda ölüm ölüm yaprak, mevsim sonbahar bile değil Şimdi bir yüze dalsam sürüne sürüne İkilemler kalır avucumda doğrulup yollar boyamak Şimdi bir ikindi vakti milat başlatsam birde Soluduğum bungun havasından durgunluğa kaç mil Şimdi kitaplar kapatıyorum şuramda yüreğimin ilmiğinde Suçlar, partizanlar, anarşistler asılıyor kuyuların diplerinde Şimdi yaşamak adsızlığına tabi mevsimlerde Bir patikada salına salına yürüyen küheylan talikasında yaralarımı onulmazlıktan Şimdi bir gece vakti saat henüz günü belinden kırmaya başlamışken yenice Taşlar kırıyorum bulvarlarda, caddeler devrimliyorum, susuzum Şimdi hangi harf eksikse tabiatımızda o meşhur edecek hepimizi.. evet evet öyle Tamlığa vurgunken hayaller, rögar kapaklarında medeniyet meşalesi söner Şimdi mukavemetsiz hücrelerime kırdığım taşları gösteriyorum Beni göreni değil Kendimden molozları Menşeimden şu yaşıma kıymıklarımı Kendim(i) kırıyorum Ben(i) kınıyor-lar.

Tanrım Bana Biraz Si.

Sanki ilahi bir emirdi sadece ben mengenesi Fayanstan kaplı köşelerde sıkıştırıyorlar beni Mengene diyorlar birbirlerine mengene! Şu hergelenenin kafası için bir mengene! Muhakkak bir canavar çıkarmak istiyorlar içimden! Evde değilim tanrım ve de kendimde Bir paket sigara için yürüyeceğim şimdi Ben birkaç dua gönderdim sana olamayışların Oluşu adında Hep aynı cümleler değil mi tanrım hep aynı Peki değiştirsem kendimi O zaman da ya göremezsem artık seni? Evde değilim tanrım, artık zembille mi inecek kuşlar arza Evde değilim tanrım, belki de gelirken bir maralın kafasını kırarım Evde değilim tanrım ama pencereyi açık bıraktım ama pencereyi açık bıraktım pencere kapanmasın diye önüne kafamdaki mengeneyi koydum evde değilim tanrım neredeyim onu da bilmiyorum Sigara almaya çıkmıştım Muhakkak mı tanrım İçimden bir canavar çıkabilir mi? Tanrım bacaklarımdan bir beyazlık akıyor şimdi anlamıyorum ki tanrım ne demek istediğini kimse de anlayamadı anlamı imhalamıştın tanrım ben bunu uydurdum ama ...