Geceyi Beklerken
köşede bir esintiyi çağırıyor gözleri parlak ela kaşları kaşmirden gökyüzü elinde savurduğu gam küheylan her şeyiyle kendine bürüyor hayatı bazen böyle hissettirir yaşanan beni acizliğe itiyor peşkeş çekilen dünya sırtıma koca bir yük ve duman salındığı pencereden intihara atlıyor her şeyiyle böyle hissettir dünden büyüdüm yarından küçük bir buse çelenkleri boğan düğüm de çözülecek bir gün güneş tersinden doğacak kelimenin eşiğindeyim Frank tamdan düşenin sığındığı gölgedeyim ama varlık, biliriz ki bundan çok değildir varlık her şeyiyle absürt bir boşluktur bazen böyle hissettirir yamanan ikilemleri seviyorum yaşamak başka bir şey değil ah evet, güdülenen mihmandar hainliğe de bulaşabilir suya karışan zehir öldürmeyebilir /biliyorum, hissetmeden avucumda tuttuğum şeyde bilgiç bir tavır var kendisi öyle değil güne karışan dünden başkası değil avucuma bir kes...