Kayıtlar

Mayıs, 2025 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Geceyi Beklerken

köşede bir esintiyi çağırıyor  gözleri parlak ela kaşları kaşmirden gökyüzü  elinde savurduğu gam küheylan her şeyiyle kendine bürüyor hayatı  bazen böyle  hissettirir yaşanan  beni acizliğe itiyor peşkeş çekilen dünya  sırtıma koca bir yük ve duman salındığı pencereden intihara atlıyor  her şeyiyle  böyle  hissettir dünden büyüdüm  yarından küçük bir buse çelenkleri boğan düğüm de çözülecek  bir gün güneş  tersinden doğacak  kelimenin eşiğindeyim Frank tamdan düşenin sığındığı gölgedeyim ama varlık, biliriz ki bundan çok değildir  varlık her şeyiyle absürt bir boşluktur bazen böyle hissettirir yamanan ikilemleri seviyorum  yaşamak başka bir şey değil  ah evet,  güdülenen mihmandar  hainliğe de bulaşabilir suya karışan zehir  öldürmeyebilir /biliyorum, hissetmeden avucumda tuttuğum şeyde  bilgiç bir tavır var  kendisi öyle değil güne karışan dünden başkası değil  avucuma bir kes...

Daha İyi Bir Gün

mavzerinden atom damlıyordu Gazanfer'in dimağına sokmuştu geçmişi kopçasıyla o geri döndüğünde gördüğü her şeye  tavaf ettiğinde ekseninde varlığının  sinesine düşen sevdiklerinin inkarından başka bir şey değildi  böyle olması gerekiyordu ya da gerekmiyordu gitmişti ve geride de bir şey kalmamıştı anlaşılan  yürüyüşü değişmiş  kokusu değişmiş  her şeyiyle dönüşmüştü o, önemi yoktu tırabzana dokunarak ilerliyordu gökyüzüne  dahası  her şeyden taşarak  istediğini yaşamaya varmaktı amacı  artık her şeyin nihayetinde  bir bokun olmadığını  yetmediğini  biliyordu damarları kabarıyordu koca ellerini yumruk yapıyordu kimi zaman gerek yoktu sadece yanlış olmadığını bilmeliydi kararlarının en azından buna inanmalıydı yüzlere değil  bunu biliyordu Gazanfer henüz altmış yaşına varmamıştı ömrü yeterse  güzel kitaplar bitirebilir güzel satırlar nakşedebilirdi binlerce gazete okuyabilir  binlerce kez göz kırpabilirdi elin...

OP 1

bunu biliyordum geçip giderken dimdik yokuşlara  hürce hissettiğim  ilk cumartesi. yakacık'tan seyrettiğim gök hiçbir şey hissetmeden bakmanın yaratılışla girintili olduğunu söyledi ikinci cumartesi. sanırım yüzler ve konuşulanlar zihnimde pek de kayda değer bir yer etmiyor üçüncü cumartesi. evet bir zamanlar her şeyin benliğimizle ilişkisi  daha farklıydı  her şey bir noktaya isabet ediyordu artık  böyle olmaması da  görünmeyen bir şeye isabet ediyor. dördüncü cumartesi. inandığım şeyler azalırsa ben kalırım, artarsa sen de kalırsın ikinci kısmın pek önemi yok  yazılmış kara kaidelerde. geçmeyen iz fark ettikçe orada geçen iz unutulduğunda yaşar  bir nokta  bütünselliğin temelidir ve beraberlik  hariçten bir şeydir  olur ya da olmaz beşinci cumartesi. herkese dair  yazılan şeylerin kısmi doğruluğuna tutunmak, ... hakkında şüpheci kaidelere inanmak kaygının haddi aşmasına neden oluyorsa eften sebeplerin boşluğu da  ruhu be...

Seninle Aynı

geldiğim yerde ölenin  şimdi önemi yok peki ne için yaşıyorum? geriye kalanlar için değil  tabii ki. hayatım  milisaniyeler içinde seni sevebilirim ama gergedan argümanı ve yabani teyakkuz buna  izin vermez.  çok umrumda evet çekildiğim an  gezegenden sürüldüm burada değildim. çok önceden  dudaklarımızda ekşi bir tat vardı  ince süngerler ve saz ve "yolda", gemiler tayfada ayrıca sonsuza kadar  yazacak gibiydik lakin yenildik. şimdi  görüyorsun  yeniden ısırıyorum dudaklarımı daha vahşi ve  şevk dolu burada korku yok. hey bunlar kim önemi yok. geldiğim yerde ölen  bana her şeyi  fısıldıyor, gayrısına inanmıyorum. seni çektiğim şimdiler bir sinema olabilirdi. istanbul'un ortasında  sineme bir mitralyöz  hedefleniyor. iyi olmak düşman edinmekten geçer, evet. geçmeli de.  ve en kötü gecede aklına gelen ilk şeyi  yap. en kötü gecede aklına gelen  ilk şeyi yapmazsan yapman için  daha kötü bir ...