OP 1

bunu biliyordum

geçip giderken dimdik yokuşlara 

hürce hissettiğim 

ilk cumartesi.


yakacık'tan seyrettiğim gök

hiçbir şey hissetmeden

bakmanın

yaratılışla girintili olduğunu söyledi

ikinci cumartesi.


sanırım yüzler ve konuşulanlar

zihnimde pek de kayda değer bir

yer etmiyor

üçüncü cumartesi.


evet bir zamanlar

her şeyin benliğimizle ilişkisi 

daha farklıydı 

her şey bir noktaya isabet ediyordu

artık 

böyle olmaması da 

görünmeyen bir şeye isabet ediyor.

dördüncü cumartesi.


inandığım şeyler azalırsa

ben kalırım, artarsa

sen de kalırsın

ikinci kısmın pek önemi yok 

yazılmış kara kaidelerde.


geçmeyen iz

fark ettikçe orada

geçen iz

unutulduğunda yaşar 

bir nokta 

bütünselliğin temelidir

ve beraberlik 

hariçten bir şeydir 

olur ya da olmaz

beşinci cumartesi.


herkese dair 

yazılan şeylerin

kısmi doğruluğuna tutunmak,

... hakkında şüpheci kaidelere inanmak

kaygının haddi aşmasına neden oluyorsa

eften sebeplerin boşluğu da 

ruhu besliyor demek

altıncı cumartesi.


evet 

yüzler siliniyor 

önemli olan

ruhu tutmak

taşımak ve 

yükseltmek oluyor

her yüzyılda 

yeniden

keşfedildiği gibi

yedinci cumartesi.






Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Benim Bir Alayım Yok II

légion d'honneur

Mühür