Paçavra
Bütün paçavralar buradaydı Burnumun ucunda biten Mukayeseye tabi tutulmayan esirlerin Acı soluğunu duyacak kadar Yakınlardı bana "Sesinin zerresi , kovmalı buradan paçavraları. Belki de sadece acımalı ve bana doğru bakmalısın. Metrenin binlere tabi tutulduğu ıraklıklardan." Gün anlamsız solurken zamanın koynunda Gülüyor bütün yaratılmış Mevhuma gark olmuş evvel zamanda bu yüreğin sessizliği İnanma sakın ! "Bu berduş muhtaçlığından , utancından bu hallerde volta atar durmadan Zerrenden koparsa bir parça daha Bulayım onu , alayım sırtıma Ölürsem sevgimin neticesini Sırtımda götürmek bir aleme daha" Haberimi uçurmasınlar sana Ölüm hep koynumda alev ısıtır Haberimi uçurmasınlar sana Bilirsin sen Ben yaşarken de çoğu kez ölmüştüm aslında Er geç kavuşmak ırak ışıkları yakın eder Solurum artık dağlardan esen Berrak ve çarpıcı rüzgarların içindeki Seni Bir özlemdir bu zerrenin zerresine Bir ölümdür bu intiharsız yavaşlıkta Bir paçavradan ibaret ölüm ve tabiat Senden yoksun ...