Kayıtlar

Mayıs, 2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Paçavra

Bütün paçavralar buradaydı Burnumun ucunda biten Mukayeseye tabi tutulmayan esirlerin Acı soluğunu duyacak kadar Yakınlardı bana "Sesinin zerresi , kovmalı buradan paçavraları. Belki de sadece acımalı ve bana doğru bakmalısın. Metrenin binlere tabi tutulduğu ıraklıklardan." Gün anlamsız solurken zamanın koynunda Gülüyor bütün yaratılmış Mevhuma gark olmuş evvel zamanda bu yüreğin sessizliği İnanma sakın ! "Bu berduş muhtaçlığından , utancından bu hallerde volta atar durmadan Zerrenden koparsa bir parça daha Bulayım onu , alayım sırtıma Ölürsem sevgimin neticesini Sırtımda götürmek bir aleme daha" Haberimi uçurmasınlar sana Ölüm hep koynumda alev ısıtır Haberimi uçurmasınlar sana Bilirsin sen Ben yaşarken de çoğu kez ölmüştüm aslında Er geç kavuşmak ırak ışıkları yakın eder Solurum artık dağlardan esen Berrak ve çarpıcı rüzgarların içindeki Seni Bir özlemdir bu zerrenin zerresine Bir ölümdür bu intiharsız yavaşlıkta Bir paçavradan ibaret ölüm ve tabiat Senden yoksun ...

Karun'un Kızına III

Aleni küsüyorum sana Bakma kustuğuma nefretimi Aleni küstüm sana Bir çocuk nasıl küserse ablasına Ah'dan geldim Tanrı tek Ben tek Tanrı daha da tek Sen tek olma Kopmasın kıyamet, daha ne sevdalar Vuslat olacak Öyle acınası bir halde, miyim ama Sen acı bana Bir şeyler yaparsan belki Yalnızlık zaten Tanrı'ya özgüdür Biliyorum dinden çıksam İlk sana geleceğim Belki de ben hep sende kaldım Bu şiir, evet şiir duydun alenice her şey Ama bitmeli, ölmeden Hadi be ablası, bir gülsen Ben tekrar koşup çocukluğuma istinaden Sarılacağım sana gözlerine binaen Yeter ki ver gönlümü geri

Karun'un Kızına II

Gel şu sapakta öldür beni Ölü diyarlardan bıktım usandım Cenneti gözüm kesmiyor Armadillonun zırhı var ben çırılçıplak Ah, sen ne güzelleşirsin bana kıysan ! Deniz susar, Sen neşe saçarsın, Sahra cennetten elbise giyer çünkü İçmiştir gülüşünden kana kana Ne olur durma Şurada sapak, elinde bıçak Kalbinde lanet nefretin, öldür gitsin Bir çavlan şarkısı sonra kulağında Nasıl da neşelisin! Gülmek sende kalsın sadece Biz alışkınız ne de olsa Toplum olarak suratsızlığa Keşke tekrar tekrar canlansam da Tekrar tekrar kıysan bana Hep başa sarıp gülsen daha berrak Varsın gitsin böyle Ölümün canı cehenneme Cenneti gözüm kesmiyor Gel şimdi ne olur Gel de Şu sapakta öldür beni Gözüne baksın , dalsın gözlerim Fer saçsın, kirpiklerim dahil Bir kez olsun bu, ne olur Gel, sahra cennete hasret

Son Günaydın - HANK! Atıf (son bölüm)

Rüyanın içinde gerçek bir adam rüyaya dalar ve rüyasından uyanır. Ama bir kez daha uyanması gerekir çünkü hala bir rüyadadır. Ardında cevapsız soru bırakan birisi olmadığımı düşündüğüm için şunu da belirtmek isterim: Hikâyenin tek gerçeği vardı o da kadının muhteşem güzelliği. Gözleri dahil. Karun'un kızına. -SON-

Son Günaydın - HANK! VII.bölüm

Zamanında bahtiyar anlarım vardı Ve yarım saat önce de Bu bahtiyar anları bana yaşatan kadından boşanmıştım Fikir birliğine varmıştık sonuçta ama duruşma salonundan nedense buruk çıkmıştık Yüzünden okunuyordu burukluğu Nedense bende de böyle bir hal vardı Belki de biz gerçekten birbirimizi sevmiştik "zamanında". Ama o sapıtmıştı. Ben onunla şiirlerimi süslerken O da başkaları için süsleniyordu Biliyordum, duyuyordum. Ama nedense bir şey diyemiyordum. Sanki beyin damarlarım tıkanmıştı ve verilmesi gereken tepkileri veremiyordum. "BUYRUN HANIMEFENDİ ÖNDEN SİZ GEÇİN" Onunla metroya binerken karşılaşmıştım. En sona kalmıştık ve metro tıka basa doluydu - her zamanki gibi -. İstanbul kalabalığına yakışmayacak bir nezaketle "buyrun hanımefendi önden siz geçin" dedim. O da "beyefendi önden siz geçin." dedi. Sonra iş ısrara bindi. Metronun kapısı kapandı. İkimiz dımdızlak kalmıştık. Saçmalık. Metroya yetişeceğim diye koş, turnikeye söv, ...

Son Günaydın - HANK! VI.bölüm

Onlar gelmeden on sekiz saniye önce Halletmiştim iki dakikalık işimi Yarıya indirdiğim pantolonumun fermuarını kapattım sonra Tıpkı 1922'de Chicago'da olduğu gibi.. Kafam biraz dağılmış, boş boş oturmaya başlamıştım Uzun zamandır boş boş oturamıyor, oturduğum yerde düşünceler hortluyordu zihnimde: Bir arenanın ortasındaydım Seyircilerin elinde kocaman pankartlar vardı Pankartlarda ne yazdığını görmek için biraz yürüdüm seyircilere doğru Yaklaştıkça az buçuk seçebiliyordum pankartlara yazılanları Daha da yaklaştım Net bir şekilde okuyabiliyordum artık Tüylerim diken diken olmuştu nedense Gerçekten de makul bir sebebi yoktu ürpermemin. Yazıyı okuyabildin mi, diyor Hank Başımı evet anlamında sallıyorum Belki de bu badirelerin sonunda sadece yıkım var diyor, Hank Yani hep olduğu gibi..baksana, acılarına seyirci kalan insanlar senin hep böyle kalacağını kocaman yazılarla yazmışlar, bütün pankartlarda aynı şey yazıyor.. Herkes aynı görüşte Bir vuslata yürüdüğü...

Son Günaydın - HANK ! V.bölüm

Çalışmadığım masamdan kalktığımda saat gece üçü beş geçiyordu Üst kata çıkan merdivenleri çıkmaya başladım Kalbime bir ağrı girdi duvara yaslandım Sanki adamın biri kalbime iğneyi batırıp çıkarıyordu Gerçekten adamın biri kalbime iğne batırıp çıkarıyordu Bizi neden söyledin dedi adam Anlamadım, dedim güçlükle -Bizi o orospu kadına neden söyledin? +Özür dilerim, sizi birden hayal ürünü.. -Hayal ürünü ha, hayal ürünü.. +Bak gerçekten özür dilerim.. bırak şu iğneyi batırmayı kalbim acıyor -Bizim de acıdı Ahmet, bizim de acıdı.. sen bizi bir orospunun diline dolayınca bizim de kalbimiz acıdı dostum +Siz birden gidince ben de ne yapsaydım, merak ettim.. -Bana bak lan bana bak yüzüme bak (Güçlükle kaldırdım başımı, adam hala kalbime iğneyi batırıp çıkarıyordu çünkü) -Bak beni iyi dinle, bizler sana iyilikler yaptık. Dört kişi seni sabit fikirli orospu çocuklarının arasından kurtardık. Sana yaşaman için bahane ürettik. Sen ne yaptın , ne yaptın ? Yüzüme bak lan göt, ...

Son Günaydın - HANK! IV.bölüm

Akkorlanmış düşüncelerimin arasından sıyrıla sıyrıla geldiğim nokta Kabusların en dehşetli kısmı gibi sanki Desiselerin bitmek bilmeyen senfonileri çalıyor kürsünün başucunda Safderun duygularımla savaşırcasına Yine bir kalbur meselesi bu Başka bir şey değil Kalburlardan geçiriyorlar yine acziyetli düşüncelerimi Başka bir şey değil İktidarını yıkıyorlar hislerimin Ceketimi kaptığım gibi kaçtım yine "MERAK ETMEYİN HANIMEFENDİ BİRAZDAN ORADA OLACAĞIZ" Ne yapsaydım başka.. takatim kalmadı hiçbir şeye Laf yetiştirmeye Haklılığımı ispatlamaya Işıkları kapatıp uykuya dalmaya... Merak da etmiyorum artık boğulacakları Dert etmiyorum çünkü kaçıyorum Korkmadan Başıma ne gelecekse isteğim yerde gelsindi Şu an gelsin , şu an boğuluyorum çünkü akkorlanmış düşüncelerimin azgın sularında "AMA BEN YORULDUM BEYEFENDİ , SİZ HER GÜN YÜRÜYOR MUSUNUZ BÖYLE ?" Aldatılmışlıktan kaçmak o kadar kolay.. nasıl olsun ki böyle bir şey Benim güldüğüm şeyler böyle kol...