Serpilen Yumruklar

tutkunun dimağına teptiğim atlar
geliyor aklıma
hudutsuz dumanın okşadığı dilim
çekilen hatlarıma sinerken

usulca diyorlar, hayır!
coşkun marşlara ihtiyacımız var
sürülecek mermilere artık
hangarlara hapsedilen baykuşları
salmak vakti
hakikatinden konuşuyorum
ki ben varsam, varsa şiir!

yarıklardan ayın yankısı düşüyor gölgeme
seğiren kalbim oluyor
seğiren kalbim oluyor
ancak budur düşencam
ışıkla bir antlaşmam var
hürüdükçe vuracak alnıma
yaşamak budur zannımca
işte tozu dumana katarak geliyor atlar
atlar rahvan ülkesinden taşıyor
gök,
hafif kalıyor artık
vurgun mutlak bir hinlikten doğmadı çünkü!

sana söylüyorum hiçbir şiiri taşıyamadık
zamana ağır gelen her şeyin izi var
elimizin tersinde
ama yok
ben usandım bu işten
hakikat konuşacak
-boğazım ağrıyor
sevgi; büyüdüğü rahim fütursuz!

yürüyelim omuzdaşım
varacağız
kuşanalım omuzdaşım
kaçmaya bile olsa
omuzdaşım gölgemin üzerinden
bir cumhuriyet geçiyor
hayır hürriyet olsa ancak kazanırdık
olmamakla mümkün olacaksa kardeşim
adımızın sonuna yasak yazacaklar
olmamak hürriyetse kardeşim
sildireceğiz adımızı bu tımarhaneden
ufuğu birbirine kattığımız yetmez mi?
anlayan yok serpilen yumrukları kardeşim!

ya
yoksa şiir?

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Benim Bir Alayım Yok II

légion d'honneur

Mühür