Gerçek Bir Delilik
gelişmiş ırgatların cephesinde
gamalı cepkenimden taşan yaşamıntelaşlı ve yaramaz taraflarını
ayıklıyordum her şeyden önce
toparlanmadan
biliyorum biliyorum
yalvarmayacağız hele savaşa gerildiyse boğazımız
eski kallavi taraflarına yaslanamayacağımı diri diri hissetsem de köşelerimde
bunun hiçbir dönüşe imzası yok
işte mütevellit!
seddülrüşd'ü yarmaya yetemeyecek
şamdan gelen parlak kurşunlar
flaşlar patlıyor
gökten gerilen yüreğimi çekiyor melekler
yürüdüğümde kara da yürüyor benimle
geç bir birliktelik
zaten hep böyledir:
"kameralar hep geç gelir."
hiçbir şey sahte bir delilik kadar ilgi çekici olmamıştır
bunu kurşunların sekişinden kuruyorum
bütün gölgeler can verdi ve
vicdanın sesi duyulmaz oldu tetiklerin gürlemesinden
"bu saçlara artık ihtiyacımız yok Hank!"
dedi delirmiş yarbay
yoluyordu saçlarını kalan yedi parmağıyla
gerçekten bitti mi
buraya kadar mı
inancın ilk sapakta kayıplara karışması
bunun alışılagelmiş olması gerekirdi
henüz yolmadım saçlarımı
yağmur yağdığında düşüneceğim bunu
toprak kurudu yağmur serkeşlere yağar gibi yağdı
gece yine kuruldu mavzerler ve mitralyözler
uyku, diyarından dönmedi
gözler canın çıkmasını beklerken
kapanmadı hiç
delirenler kahkaha atıyorlardı
yüreğime sapladım bıçağımı
umur tükenmişti
gözlerim kapandığında
kahkahalar şiddetleniyordu
gerçek bir delilik.
Yorumlar
Yorum Gönder