Hikmetinden Manevralar
işte terakki sarmalı içimde henüz ödem tutmamış isyanlar merak etme sevgilim aynı dün ve gece merak etme sevgilim henüz asmadı içimdeki küheylan kendini servi çalımlardan geçilmeyen yaylalardan iniyorum yer yüzüne yüzünde bir an var gerisi hilkat oluyor ve iltimas geçilen her feryadın aslı da kanepeden düşmek üzere yakarışlar duman oluyor seherin kucağında işte isyanların rüknu bana bir düzine yol gösterdiler Tinze ama sapmanın da bir mesele olduğunu yaratılışta söylemedi kimse her şey öylece dökülüverdi ilham gibi olan ulu sokaklarda cebelleşen her yanından doluksayan kaderlere ol/duysa sadece.. nedir bizim keşmekeşten ayırdığımız mücevherat? göğsümüzün bir gergide aslına rücusuna kim karşı? işte bir çocuk elinde kamberi yumrukluyor dahası bir yavru kedi geçiyor harameynden ağzında aslan leşi söyle hakikati hilkatin dimağında sırra koyan kimdi? işte sarmalın /derdiğim bütün sevgilerden üryan fırtınası duyulan neydi? buydu ya? göz, geçip giden her şeyin mizahına doluks...