Underground Hilkat
underground
yeryüzünün meşalesi
yaratılışına şahit olduğum bir şey varsa
o da
işte burası giz ve hükümler silsilesi
ama neye yarar
kışlar geçer kuşların ardından
/
merdivenleri indikçe
korkuyla beslenen
cinayetler gördüm
ama ben
biliyorum ki ataları şiirin
buradan çıktılar ayyuka
benim atalarım
indikçe iniyorum
ineceğim ve delireceğim sesin diline
süreceğim dilimi kasıntı hegemonyalara
diller ağızlara dadandığında
dinamiğine tanık olacağız evrenin
kısır kalmış yaşam
diyaloglarla körelirken hepten
yeni bir dize sürtüyor arza underground harekeler!
çıldırmak eldeki tek dün
yarınları dipledim şimdideki dumanı görmek için
damarlarım yanıyor ama inmek
iniltilere kulak vermek
belki de acımak saçmak seraplara
kurtaracak beni arda kalanlardan
öyleyse hal
düş
arzuyla birlikte infilak etmeli
istemediğim ne kaldı
her şeye uzağım
gökyüzü yarılmak istiyor
kahramanlar ölü
atalarım ölü
ben de ölmeliyim
/
iç yarılıp düşünceler doğduğunda
hiçbir şey değişmeyecek
sadece anda bir boşluk türeyecek
yapacak tek şey bile
ihtimalleri eskitecek
her şey eriyecek ve geriye
bomboş bir hürlük kalacak
hürlük sancağı
gizden kurtarılacaksa buna
değmeli
bir vasfa iliştirilmeli
ayyuka çıkan şiir
bizi diriltmeli
üzerimizdeki ölü toprağından
yeni bir aşk doğmalı
ölümü unutturacak
/
nafile bir arzuya çarpmadan önce
son dilekler ezberlenmeli
yaşam iz bırakacak kadar mana ehline eğilmeli
aksi takdirde?
Yorumlar
Yorum Gönder