Billboarda Asılmış Fotoğraflar
budur benim
sahibi yokmuşcasına ördüğüm duvarların
partal çehren gerilmekteyken
dur bakalım hissedebilecek misin boşluğu
harameynden geçen üç kalleş vardı
harameynden geçmezsen bir adın yok
dünyayı dörde bölsen de
etmeyeceksin bir kalleş!
birinci kalleş;
kallavi elleriyle geçmişti fırtınaları
elleriyle aşkı sarmıştı bütün kervanlarda
tüm göçlerce bilenen hür biriydi
tüm nehirlerin aktığı yöndeydi kalbi
beş vakit cehennem başının ucundaydı
bildiğimiz ölüm, ölüleri vardı onun.
adı; Külemi.
Külemi'yi neydi kalleş eyleyen?
ikinci kalleş;
gözleri bir şahininki kadar küçüktü
tüyleri her zaman sarkastik şekilde dikti
kendisi tetiğin vücut bulmuş mihenk bulvarıydı
boyu kısaydı, kaşları çatık, bıyığı savruk
bir cebinde alev, bir cebinde tesbih
cepkeninde de zamanı taşırdı
rahvan bir atlıydı; soluğu ciğerinden çıktığı anda
ürpermemek elde değildi, kızıl bir nefesi vardı
ellerinin içi yaralıydı senelerdir
doktora, şifaya inanmazdı
Tanrı'dan geldi, o alacak acıyı derdi
ruhunu gammazlamadı hiç ama
yaşamaktan da pek memnun değildi
adı; Yerzan.
Yerzan'ı neydi kalleş eyleyen?
üçüncü kalleş;
raksın cürmüne kanmış
içkinin pervanesine takmıştı kendini
yine de iyi nişancıydı
şansı yaver gitse bir orduda yaramaz bir
devlet için göğsünü siper edebilirdi
şansı yaver gitmedi ve uzun yaşadı
devesiyle hep arkadan gelirdi
geride kalsa dahi yetişirdi
bedevilerle arası iyiydi
yol kesicilerle hep o konuşurdu
yolda bulduğu bir japon balığını yanına almıştı
senelerdir hiç ayırmamıştı yanından
kalbinin zarları çelik kadar sertti ancak
kanı sıcacıktı yaratılmışa
merhamet sahibi bir zeroş
adı; Lorem
neydi Lorem'i kalleş eyleyen?
partal çehren gerilmekteyken
gürleyen yumruk doğruluyor secdeden
gözler kanlaşıyor çünkü eğiliyor adaletin
incecik elbisesi,
zırhını kuşanan
kalleş eyleniyor billboardlarda
üç atlı, üç yoldaş
harameynden geçen üç karizma!
— Mayıs 2024
Yorumlar
Yorum Gönder