Bir Tanık
"ilk önce bir hışırtıydı tavşanın kulaklarını diktiği sonrasında hiç durmadan kaçtı, geri dönmedi." (çocuk yalan konuşuyor) sarsılan başka bir düzlemde seğirtiyor kalbini çünkü, der bir başkası hayat danışıklı bir yaftalamaktır bağlamları aptallar kuşanmayı sever bunu hayra yormaya şiir sığmaz da yokum orada! işte benim kapatamadığım kapı kıramadığım tavan yaslanamadığım duvar varsam da burada varım, taşan benin her şeyi değiştirebileceğini umduğu yer -bazen. başka yok, başkası yok, sadece burası canım. beni bu bağlamdan sebeplerden, sicimlerden kurtar tanrım, biliyorum bu çok eski bir çağrı ama ne olur doğurduğum kanı, tanı. korda sızlanmayan gecemi annemin beni seveceği bir rüyaya kat cebimde kahır taşı matemde koşuşturan çocuk, ah! şen lütfen bunları da (çocuk yalan konuşuyor) ne kadar da varım aslında, kalkalım ve birkaç tavşan vuralım seherde ve dans (çocuk yalan konuşuyor) ancak bir ölüye doğrultabiliyorum namluyu (çocuk konuşuyor) -açık bir mezar. -abisinin. -kanı kuru...