Bir Tanık

"ilk önce bir hışırtıydı tavşanın kulaklarını diktiği
sonrasında hiç durmadan kaçtı, geri dönmedi."

(çocuk yalan konuşuyor)
sarsılan başka bir düzlemde seğirtiyor kalbini
çünkü, der bir başkası
hayat danışıklı bir yaftalamaktır
bağlamları
aptallar kuşanmayı sever
bunu hayra yormaya şiir sığmaz da
yokum orada!

işte benim kapatamadığım kapı
kıramadığım tavan
yaslanamadığım duvar
varsam da burada varım, taşan benin her şeyi değiştirebileceğini umduğu yer -bazen.
başka yok, başkası yok, sadece burası
canım.

beni bu bağlamdan
sebeplerden, sicimlerden
kurtar tanrım,
biliyorum bu çok eski bir çağrı
ama ne olur doğurduğum kanı,
tanı.

korda sızlanmayan gecemi
annemin beni seveceği bir rüyaya kat
cebimde kahır taşı
matemde koşuşturan çocuk, ah! şen
lütfen bunları da
(çocuk yalan konuşuyor)

ne kadar da varım aslında,
kalkalım ve
birkaç
tavşan vuralım seherde
ve dans
(çocuk yalan konuşuyor)

ancak
bir
ölüye
doğrultabiliyorum
namluyu
(çocuk konuşuyor)

-açık bir mezar.
-abisinin.
-kanı kurumuş.
-müthiş.
-ölüye, bir namlu bakıyor.
-olmuyor, sarsılan kendinden biliyor kabahati
-şimdi
-namlu
-çocuğa bakıyor,
-bakıyor,
-seherde şakağa bir ses çarpıyor ve
-doğuyor kan;
-tanı.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Benim Bir Alayım Yok II

légion d'honneur

Mühür