légion d'honneur
kuytusundan çıkması rüzgarın
eylül'de salıverilen saçlarım
dalından bir kuşu avladığım mevsimin
yarılın yoldaşlarım tepemizdeki haziran
geçiverecek aramızdan
sakının kuşlarım artık barut serbestisinde
yankılanacak dumanlar
düzlemin seğrinde üç mana şimdilik
teyakkuzda bekliyor:
dil, devinim, derdiğim.
onu sevmekten çoktu yaşamak
derdest bulutların tepesinde adım
yazılı gibiydi altından bir orağın dibinde
hiçbir şey dinmeyecek gibiydi
artarak çağlayacak aksine
ama burada bırakmalıydık her şeyi
her şeyi kabullenememişken
yani
karakter imtiyazından ölüme süregelen dayatmalar!
düzlemin diline dolandığında
benim yaşamağım
üç mesai, üç vesait, üç dize
kırk tabur
beynimde tepinir olur
apoletime demin kuş kondu;
légion d'honneur.
hayatım soluduğum barutun haddi
bana yapmak istemediğim
şeyleri yaptırıyor
sehven solumuş oluyorum böylece evrende
dimağıma sıkıyorum yedi mm
yeni bir dimak veriyorlar yeni bir kurşun
ölmekti benim için bitmek bilmeyen
kuytusundan çıkması rüzgarın
aleni ve şiddetli
eylül'ün geri dönüşü yok
eğildim haziran'ın önünde
istemeyişimin verdiği cesaretle
isyanın
yirmi beşinci asrında
sehven
tepiniyorum
cinnetlerim üzerinde
anlatılamamış ve öylece solunmuş öfkeler
üzerinde
evet, onur.
yaşarken elde edilmemiştir genelde
tepedeki adımı görmek için
yükseliyorum bendimi ayaklar altına alıp
evet, evet bunun için yaşamışım demek
pişmanlıklarımı
hayatımı
aldığım her nefesi
unutmak
için
onur.
Yorumlar
Yorum Gönder