Evi Dinle Leone
bu suni cehennemi biz yaptık
(buraya bir düzlem sığacaktı oysa)
her şeyden önce ama her şeyden çok bilinçle
kitabı kapatmalıydık
kendimize bir kütüphane aldık
ölmeliydik
tekrar dirilmeyi seçtik
-çok güzeldin.
bin su yüzünden daha berrak
birden çekildin ve yanar olmayan
gezegenler yandı
selaya kalktığında müezzin
arşın gözleri uyanıktı çoktan
o hep yürürlüğü ortaya koyan uyanıktı felekten
şimdi duvardan duvara dargınlıkla
geçen bir teyakkuzun bıkmışlığında
-geçip giderken deryalardan.
bu suni cehennemden
arzı örtsek üzerimize kurtulamayacağız
hep didaktik çağrılar duymaktan aslında
müsebbip orada orangutan bir bilge
yansıyan çevik bir dil oluyor kaderime
yoksa ne işe yarayacaktım
mısrasız kuşkuya yer yok meydanımda
-rahatsız olma düşümden.
evi dinle
koşuya var
düne uyu
elini yak
ayaklarını devir
her şey demin oldu
şimdi vur
aldan
evi dinle
koş
uyu
ciğerini duy
gece olsun
doğrul
kontrast duş
avucundan
evreni içmeye bak
bir yarasayı öp ve
evi dinle
düşte konuşulanlar bizi kurtarmayacak
Leone belki sancılardan uzak artık
ilahsız değilsin oysa ancak
bilmiyorsun halin itlerin acıdığı
bilmiyorsun bir zavallısın
kıvrandırıyorsun kendini ancak
kendin de dahil kandıramıyorsun kimseyi
yetisizsin belki de hiç yerilmemiş
oysa her şey dün kadar berrak ve önemsiz
dün kadar anlamlı ve önemsiz
dün kadar yakın ve önemsiz
Leone göz kapakların.
vizörümden kan akıyordu
başımı yarmıştım
yürüyordum
bulvara çıkıp
evimin gölgesine doğru
bir otostop asılacaktım
yağmur şiddetiyle
eritmeye çalışıyordu omuzlarımı
boşa çaba
delirmek üzereydim
hiç olmazsa aklımı evde tırlatmalıydım
çantamı dereye fırlattım
yarılmanın benden alıp götürdüğü
hin dolu kızıl yoldaşlık akıntıya karışmıştı
yüküm iyice hafiflemiş
inancımı tazelemiştim/
sonrasını hatırlamıyorum.
benim için
her şeyin ne kadar da
allanıp yine de bakire kaldığını
cesedimden ve çattığım dünyadan
...
iğrenç bir öğle,
zambaklar yağmura kaptırmış kokusunu.
Yorumlar
Yorum Gönder