Temaşa Kuza
yaşanmamışları hatırlatan yağmur
ikindiyle akşam arasında bir yerde yine
yaşanmayacaklara yağarken de aynı yerinde
daha yeni doğrulmuş üzüntü yerinden
bana şeytana benzeyen yüzleri gösterdi Yin
evet, dedim hepsini tanıyorum
üzülme
bir şimşek gibiyiz sen, ben ve şuh gözlerin
değip gideceğiz dünyaya
sadece benim olduğum bir ana
sıkıştırdım gülüşlerimi
uzaklaştım hemen falanca bir çocuk gibi
kuz da benimleydi biliyordum çocuk değildim
baktım ve kendimi
ben ve yansımam
gölgem ve ben
kendimi ve
gözlerini kapatma, her şeyim orada
alnında bir çizik var
ellerine kuşlar konacak dalların var
kaşların fark etmeyeceğin bir hayali süslüyor
müyorsun gül fen lüt fet hep uf, kül bazen de
ve böylece insan sığabildiği tek şeye
dem, aşk, nefret, düş
beslemekle
işinden ediyor kötüyü
biz savaşacak mıyız ki neyin gürzü bu tuttuğum
kimseye gidilmez bu havada
yağmur sekmiyor derindeyiz bi o kadar
dileklerimi dilerken dilim kamaşıyor
sanırım şurada bir gemiyi tutuşturuyorlar
mürettebat elindeki beyaz çaputa yağ sürüyor
kimse yenilgiyi tatmak istemiyor
yakmayı yeğ tutuyorlar ikindi yağmuruna
yansımama ramak kala
ne kadar özlediğimi hatırlıyorum
ve evet seninle ağlıyorum
yataklarımız aynı, eşyalarımız, içtiğimiz ve atlarımız
yerden kesildiğimizde
aynı izi bırakıyoruz hep dünyaya
ne kadar dilediğimi hatırlıyorum
dışarıdan bir saniye bakabilmeyi
yansımama ramak kala
göz yaşlarımı siliyorum
/ sen de silmelisin
şarapnelin öldürmediğini
şarampol öldürebilirmiş abim söyledi
güçlü olmak biraz da hayatta kalmak işte
abim söyledi kendisi bir yıldız gibiymiş
şimdi sabah;
kalkalım ve yirmi yediye kadar sayalım.
Yorumlar
Yorum Gönder