Öğle İhaneti

köpek geçip gidiyor 
hiç de uzaklara dalmadan
hayatıma bir çelme 
deklanşör tetikte hep
afişler dişlerimi karartıyor 
hegomanyadan çıkmam için 
diyet ödemiştim 
en azından hissetmiştim öyle 
kırlangıcı vurmak üzereyken 

şu girdiğim yol
beni hiç de iyi hissettirmedi
belkiler bile terkteydi yol boyu
ellerinde sürgün, gülüşlerinde burukluk

şunların işte görüyorsun
hepsinin bir miladı vardır sorsan
ama sen sorma anlatmaya bayılırlar
müsveddeden bozma hayatlar

kırlangıcı vurmak üzereyken 
her şeye ihanet ettim 
isteyerek

mekik dokuduğum her yerde
bir şeyler vardı 
yolunda gitmek istemeyen şeyler
bütün fiiller ihanet üzerineydi
yeni trend

geceye ve gündüze karışan 
hiçbir şey yoktu 
her şey bayılıyordu apaçık olmaya
bunalmıştım
giz olmadan hiçlik de yoktu yani düşünce 
sanırım pahası demode olmuş 
inançlardan nefret ediyordum 
sen dahil.

kuza dikeldim ve
nefret ettim bundan
namlunun ucunu temizledim 
bütün girintilere ulaştım 
barutları toprağa üfledim ve 
anı defterime gördüğüm ankanın
kanatlarını çizdim 
kovanları gizledim ve
fişekleri yükledim
konduğu dalda değil 
süzüleceği havada vuracaktım onu
sessizliği dikizledim 
kanatlarını çırparken
onu daha önce hiç bu kadar hisli
görmediğimi fark ettim
son anlar böyledir 
daha hisli
ve bam.
yarılmıştı sessizlik. böğründen.
kızıl toprağa düşen  
ak kırlangıcın paramparça olmasıyla.

yankının dinmesini
beklerken
ikindi olmuştu.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Benim Bir Alayım Yok II

légion d'honneur

Mühür