Kaosa Doğan Güneş

yeni dünya çiçek açmış dedi annem
dünya uykusuz kalmış benim ile
beni uyutmaya mecbur Birkan K.
garlar aşk sulayan magandalar
seni ve bana baktığında 
zamanın yarılması 
içinde aydan parlak düşlerin 
göğsüme yaslanması bir anda
anlatmak yoksunluktan doğmuyor
bu sefer senin için 
sefere kuşanan kelimeler!
gürlüyor düşmanlarına
seni ve kaydığında gözün miğferime
mızraklar deliyor karanlıktan çemberimi 

gözlerin ve anadolu'yu bağıran 
efendi, diyorlar.
kendime perçinleyemediğim
nedir?
nedir bu kadar tırstığım.
kükreyen utancım oluyor
kimse bilmiyor bunu 
volta attığım şehrin 
dalgasına dayanmış garnizon dahil

ne kadar güzelse 
hangar yükü duyguyu taşımak 
ürkek bir at gibi de kaçıyorum 
yüzün ve siyaha bulanmış gözlerinden 
kaç mislidir 
aşkla yaşamanın sırra hiç bulaşmayan 
yaşamaya nabzı.

katip diyorlar şunu yap
diyorum ben koşayım uçuruma!
kimse anlamadan diyardan pak kafesin!
duvara yaslanmış bir gölge gibi
farka varmayan olayım 
dibinde özgürlüğünün!

saat kuleyi deviriyor
şehir bombalara geriyor göğsünü 
biliyorsun gözlerim çıkmaz salı'dan
nöbette unutmuşlar beni
diyorum
karar, rahat uyumanı emreder
devlet kana bulanmış
değil senin gözün kanla karışmış 
sana varmakla meşgul 
ruhuma sokulan balistik miğfer
evet anne
dünya yeni çiçek açmış şimdilerde 
şimdilerde güneş ikindide salıncak
seyre dalıp suluyorum hayale dallarımı

/müsait misin dediğinde 
atlar rahvan ülkesine kişnemişti 
görmedin.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Dissonans

Üç Kesim Kader

Altın Sancak