Tuttuğum El Tacımın

gencecik tacımız var
bitmeyen yalnızlığımız
suyun yutamadığı fecir anlarında
kahrolduğum
aciz ve acaip ve acıyla ağır ağır
bilene bilene
dinlenerek
sökülüyor ruhumdan yaşamak
işte gencecik tacımız var
kıpkırmızı bir yalnızlık.

kürsüye dikiyorum başımı
uzamım kürsünün daha var olduğunu
anırıyor kulağıma
her söz,
ayrı bir utancını kusuyor yüzüme
ağzım açık,
gözüm pür,
saat gece iki
rüzgar umurumda değil
gök bir enstrüman olsaydı şu günlerde
mucize?
gerek yok
olan tahtlara ve
tahtları oraya koyanlara oluyor
hilkat peşkeş çekerken canımı
cehenneme
aşkım
tuttuğum el tacımın!

yok olup
bir yok olduğumu bilmek isterdim,
şiirde temenni günahtır!

bunu al bana yenisini yaz diyemem
bu akla ziyandır asılsıza çaba
ki ilk nefeste mahvoluşa doğduğumu inkar edemez bu hacim
bu toplamda
yeni cinayetlere hayret yok

buruşturduğum kağıtlar,
ter, sıkıntı, hür bunalım
teslim olmak ya da olmamak: düşünce.
her anne ve baba aynı zamanda
katildir der Kaberi: ölüm düşüncedir ilk.
indirin asılsız bayrakları
..uğruna diyorlar
ne pahasına! hayır değmez hiçbir zaman!
dünya burası, bir ahmağın armağanı
aç avucunu, avuç avuç al tümülüsten
çıkaralım hürleri topraklardan
onları sürelim darağacına
ki bilelim yaşamadığımızı ki
kanımıza bir yılan gibi aksın imgeler
bir yılan gibi

Jesus'tan bir dilek.
şiirde temenni günahtır, der Kaberi
.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Benim Bir Alayım Yok II

légion d'honneur

Mühür