Yota-Praga (Başlangıç)

-Hissettiklerini söyle PRAGA. 
-Ben senin gibilerle konuşmam YOTA.
-Hiç mi konuşmazsın PRAGA?
-Hiç, YOTA.
-Büyük konuşma PRAGA..
-Büyük konuşursam, YOTA?

"Geçmiş günleri yad ediyorum yine. Bugünden başlayıp, yarına küfür edip düne, daha da düne bir yolculuk bu. 
Gerçekten sıyrılıp anlama doğru giden bir yol bu. Evet gerçekler..."

-Hayat büyük konuşanları sevmez PRAGA.
-Sen nereden biliyorsun YOTA?
-Ben kendi hayatımda denedim PRAGA..
-Seni sadece sevmedi mi YOTA?
-Hayatın seni sevmemesi ne demektir bilmiyor musun PRAGA?
-Hayır YOTA. 
-Eğer hayat seni sevmezse başladığın işleri bitiremezsin, sevdiklerini göremezsin bir an bile, hatta bir an seslerini duymak bile mucizedir PRAGA.
-Bir bedel mi bu YOTA ?
-Bedel PRAGA.

"Evet gerçeklerde ve melun insanlarda maalesef bir anlam yok. Et, deri, kemik ve akıldan ibaret bir oluşumun bu kadar aşağılık olabileceğini nasıl bilebilirdim? Bir isyanın ortasında yapayalnızım. Eğer gayet eğlenceli, gayet olumlu, gayet neşeli bir oluşumsanız yalnız kalmazsınız. Arkadaşlarınız, dostlarınız ve sevgilileriniz vardır. Ama eğer..."

-Peki sen bedel ödedin mi hiç PRAGA?
-Hayır, ödemedim. Mesela sen niçin bedel ödüyorsun YOTA ? 
-Mesela ne zaman tebessüm etsem, tebessüm etmemin dahi bedelini ödedim PRAGA.
-Nasıl ödüyorsun ki, YOTA ?
-Gözyaşı. Çok mutlu zamanlarım oldu. Hiç mutlu olmayan biriydim ve gözyaşını unutmuştum. Sonra acı paydalarla birleştik kimileriyle. Mutlu olduk. Gözyaşını hatırladık ve ağladık. 
-Sevmenin bir bedeli var mı peki YOTA?
-Var, PRAGA.
-Nedir, YOTA ?
-Sevmenin bedeli kavuşmayı unutmaktır.

"Ama eğer bir isyanın içerisine itmişse sizi düşünceleriniz, eğlenecek bir bahane bulamıyorsanız dünyada, neşelenmek yalan söylemek gibi geliyorsa; arkadaşlık, dostluk, sevgililik yani sevme işi birer blöftür. Bir isyanın, usanmışlığın içindeyseniz etrafınıza aldanmayın, yalnızsınız. Gerçekte bu yüzden bir anlam kalmıyor. Dostlarınız geçmiş oluyor ve siz de geçmişe hasret kalıyorsunuz. Olacak iş değil denecek bir şey arıyorsanız isyanın içindekilere bakın."

-Hani benim gibilerle konuşmazdın PRAGA..
-Özür dilerim YOTA.
-Benimle konuştuğun için mi özür diliyorsun PRAGA? 
-Hayır YOTA.
-Peki ne için özür diliyorsun PRAGA?
-Yalan söylediğim için YOTA.
-Peki neden yalan söyledin PRAGA? 
-Galiba konuşmaya alışkın değilim YOTA.
-Konuşmaya alışkın değilsen susmaya alışmışsındır. Susmaya alışmışsan içine atmışsındır. Ve eğer bir insan içine atıyorsa yalnızdır, PRAGA. 

"İlgi ve şefkat eksikliğinden kaynaklanan duygusal hassasiyet; isyanın , yalnızlığın en büyük belirtisidir. Mimiklerin, içtenlikten mahrumiyetin temsili gibi "gözüktüğü" andan itibaren anlarız ki isyan çoktan başlamış, çoktan yalnızlığa doğru kürek çekilmiş hatta bir karaya varılmak üzeredir."

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Benim Bir Alayım Yok II

légion d'honneur

Mühür