Sol Şeritte Kamikaze

mutfaktan sarkan kuşak 
öte sokağın başında 
sarsılmaz burçak kafeteryası
nihayete erdiren gün batımı
seni görüyorum ilelebetsiz ölümün eşiğinden 

şimdi geldiğim yer 
kuru varendaların
gözlerinden akan yeni yüzyıla 
bomboş dalıp gidilen aşkları
fısıldardı. don't be or not.

en çelişkili davranan
yakayı tuttururdu semaya
köşe başlarına dikilen ok
yeniye geçit yok 
seviyorum demenin de
çünkü kaldırılan senden
gelmemek üzere değil 
böyle yazmaz kitap

deli gibi zıplıyordu 
olduğu yerde
arzı döven nallar 
durdurulamaz
yorulana kadar
varlık 
sinene kadar içe 
et ve kemik
güdüyle 
çarpar durur 

yaklaşmaya korktuğun ateş 
biliyor korktuğunu 
ve ışık 
saçılmaya devam eder
ve düğümler 
çözüldüğünde 
yeni bir anlam
bulmak gerekir 

tabelaları oku ve
ayrıl yoldan
fişek vuracak gülü
ve 
misler saçılacak
almak kadar nefesi 
vermek de kamikaze 

hangi gün 
beni bulursa
erdirmeden kendimi 
nihayete
eğilirken eski kuşaklar gibi
mutfaktan aşağı 
gölgeler çekilirken 
sancının bağrından 
nedir baktığım göğe 
çekilip gitmek
dünün aynısından 

son pot
hayatın kendisi
bizimle kırılan 

eski kuşak 
hiçbir şeyi olmayan

aslında
seni görmek diye bir şey yok
çıktım sokaktan 
ellerimde
gülden şarapnel transandantal
ardımda felek ordusu
önümde kederimin gölgesi 
o neredeyse
ben de 
oradayım fikirde
ve 
ilelebetsiz 
hürriyette
göğümüzdeki
asla prangasına
rağmen

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sü Sessiz Ölüm

Bir Şarkı Olsam

İkilem, Yanılgı ve Öylesi