Aleni Celladı; No Limitation
hilkat mili avucumda. bunu reddediyorum dilim kıvrak bir celbi eriyor terazi şimdi fark damarlarımızda akan gürlük kadar bariz tanrı ayıltmak istediğinde canı şüpheye yer bırakmayacak namlularla sürülürdü ovamız varlığın rüşdü bu kadar şimdi gümbürdeyen adımlar zihnin kulvarlarını yıkıp geçtiğinde oh, işte düşünen! ama kan bellidir ve arz ile gök arası hilkat mili avucumda. bunun reddi her şeyi getirir uyanmak gibi tozdan serpilen sarhoşluğa gerilen merantar! ak aynada beliren damar hayır inanmak tercihin en leş hali şimdi alnımda yargılanıyor yıldırımlar çıkmak istiyorlar izin benim bileklerimden taşıyorsa artık duyuyorsam gölgenin söylediğini taşkın yollarımdadır benim hacim ve kan da siyaha boyanan bir nüans fikir hürriyete soyunduğunda elzem olacaktı cinayet. toprak istiyorum/ fikir hürriyete soyunduğunda saçmalar taşacaktı ferden. buda/ işte yükselttiğim şeylerin hücuma gark olduğu ayırtlarımın şişerek gece mavisine çarptığı an. yıldırımlar çıkmak istiyorlar...