Kaftanından Taammüden Soyunan Kanatlı

Tanrım beni sal kendimden
Köpükten tasmalardan salınayım ucu bucak
Hayır hayır
Bana değil bunca kalabalık bunca ses
Nihai intizam ve intikam yeminleri

Kıvrılıp geceleyin
Ezana direnen bir inanç olmak hiç, hiç bana!
Kepenkler
Dokunmayan, sinmeyen bir nefesin
Çığlanamayan büyüsü
hiç, hiç bana!

Katlenecek yol, hayale demir atan mevzi
Sızlatıyor taburlarımı
Eskici topluyor cesetlerimi,
Yaraya hiç, sofraya meze olmak işte
İşte benim kendimden çıkma yolumun
Düşünülmüş, yaratılmış, mutabık iptidası

Bu muharebedeki hiçbir mühür olağan gelmiyor bana
Ellerime tütünden yaralar konuşlanırken
Konuşmanın, susmanın, orada o anda durmanın ya da koşmanın
Anlamsızlığı çarpıyor yüzüme kalyon ağırlığında bir yumruk!

Evet evet
Oldu
Bir kuşun bana direndiğini hissettiğim!

O gülümsediğin yaşam ben olam!
ve o cellat!
ben bu çarkı yerinden oynatamamayışıma
öfke duyacak kadar
inanmadım
inanmadım çünkü inancın da elimden
heba olarak ayrılmasını
istemeyişimden

/altı sene oldu
yerimden intihara kalkamadım daha
acizliğin daniskalığında dalgalanan bir ceset
ten ibaret
olmak
tanrım
dedirtiyor bana

tanrım adımı üfle
dağların omuzlarından diklenen şakımaktan ırak yırtıcılara
postumu öğün bellesinler
artık yettiğinden ve onlara yeteceğimden eminken vaziyetim
işte artık kuşkusuz bir doğru
işte okunmamış bir kitap
işte elimde dokunulmamış bir yaşam
işte ben
birazdan
salınacağım
ağır ve
usulca.
öfkenin kısırlaştırılmasıyla
içime sinen o hüsran dolu
kin
dolu bohçamla
bu dünya fışkısından
çekip gideceğim
yırtıcı bir hilkatin sonundaki kıvrak omuzlu ölümün
beni
anlamasıyla

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Benim Bir Alayım Yok II

légion d'honneur

Mühür