Yine
eskiden gelen şarkılar baş ucumda şimdi
hayalini kurduğum körfez binalarıinancın lükse dönüşme kavşağı ve
yıldızlar
umutlu kuşlar
gözlerin
eski yaşantılar şimdi rüyamda
pont des arts'da
kilitli kaldık sadece
gözlerin sarhoş şairin
olasılıklarını kaybetmiş satırları arasında geziniyordu
en son karşına oturduğum vakitte
elzem olan susmaktı
konuştuk
bozduk büyüyü
etrafa baktık
bakmadık kahve ve tirşe gözlerimize
o zamanlar kimseyi gömmemiştim daha
mutsuzdum ama gülüyordun
gerçekleri konuşmamıştık çünkü
hiç konuşmadık
hiçtik aslında
toplasan
gerçek şuydu ki
sokaklar boyunca
gün batana ve tekrar doğana kadar
durmakla ve yürümekle geçirdiğim zaman kadar
düşünüp boğuyordum kendimi
sevdanın arşın arşın ördüğüm çıkmaz yolunu
tepetaklak edip
altında kalmak içinmiş meğer bunca
tahayyül başka bir şey değil
şimdi diyeceksin
çıkıp gel
olmayacak öyle bir şey
olsa da..
öleceğim tutar gelemem
her şeye rağmen
yine gelirsek bir araya
herhangi bir gezegende..
sen yine şarap söyleyeceksin kendine
ben de varsa bir tutam su, bir şişe viski
sen yine materyalist konuşmalarını savururken
yüzümün kırışıklığına
ben yine tüm kılıksızlığımla kirpiklerinin
endamına bırakacağım kendimi
sonrasında
beni yine hiç sevmeyeceğini anlayacağım
yine bulacağım kendimi herhangi bir sokakta
yüzüme ne yaptığıma anlam veremediğim için attığım tokatlarla
sonrasında yine masa başına geçip
birlikte olduğumuz her ana ayrı bir şeyler
yazacağım
bıkkınlık ve sevda
sokak ve viski
yıldızlar ve rüyalar
dan
konuşacağım
olmayacak
beceremeyeceğim yine
işin içinde senin olduğun
eylemleri
uyumalıyım şimdi
sen gülümse
uyumalıyım şimdi
senli rüyalarla
eskiden gelen şarkılarla
umutsuz kuşlarla
uyumalıyım şimdi
seni anlatabilecek kadar
sarhoş değilim çünkü
bu da bi tür
vazgeçişti işte
YİNE.
Yorumlar
Yorum Gönder