Hükümsüz
inanır mısın ses
kulaklarımdan dudaklarıma taşıyor bir
ölüm hürriyetinde
ardıma konuşlanmış yadigar Sabrina'm yok
taahhütler kuşların geçtiği yerlerden
düşüyor kucağıma
çünkü gördüm bir imgenin
bizonun kafasını yardığını
şimdi halim yazgıya eğilmemin milyonuncu yılına
soyunurken
sisler ayrışıyor taraflara ve
iniltileri kavuruyor gövdelerin
henüz ispatlanamamış yaşamında
eğiliyorum
çünkü bunu yapıyor olmak
canım bir kavmin
uğultusunu duyuyor
gizlenerek ve kendimden korkarak yaslı ellerimle
yazgısını titretmek evrenin
lakin bir cereyan dahi etmezdi
öfke, imge, künümüz/ her şeyin başladığı.
gözlerimde alayın
kendisi uluyor
bakışlar her basamağın ayırdına ilişik
bakışlar emirlerin ucu bucağına yerleştiriyor mayınları
yeterli değil/ sürmeli.
eğiliyorum
böyle de devam edecek
iliklerimize ördüğümüz sıratta
her şeyin yönü var, tayini bela'dan beridir
ayırtlarımız şişiyor rayların üzerinde tepiniyor fillerimiz/sürüyor.
işte gözler görüldü ve kelamlar
gözler konuştu ve görüldü fer
inanır mısın ses
çıkmak istemiyor yerinden/ ispatlanamadı aşk.
aşk
ve
bir bizon
ölü.
—2023
Yorumlar
Yorum Gönder