Altın Sancak
çıkmazdan çıktığımda
bir yüzümü avluda kurşuna diziyorlardı
artık
bana yabancı gelmeyen şeyler
belki sonumu getirebilir
arzu bu duruma belki dahil belki değil
"intihasına yüklenmeyen
her anlamdan sorumludur varlık
bunu dert edinmeyen
zihnin
varlığından da
kuşku duyulur."
der,
yenilmekten ve kazanmaktan
aynı tadı alanlar
bana sürekli aynı hapı yazıyor
plaseboya takıntılı doktor
iş çıkışı ellerini
psikoloğunun kemerine geçirmiş buluyor
ilerisi yok
tedavisi bitene kadar
bu şekilde.
aynaya baktığımda
geçirdiğim çeyrek asrın
kırbacı altında
altından bir sancak dalgalanıyor
memnuniyetsiz fırkateyne bakıyor yönü
küf tutmuş dirseğin
yapay direnişe öfkesi olsa gerek
/aydınlat beni,
seviyorum sü.
avluda vurulan yüze karşı
memnunum artık
hesaba çekilmişler arasında
tek yüzlü omurgalı bir varlık
/diyorlar ki sancağın sahibi odur.
gittiğim yerlerin
merhametle yakası bağdaşmıyor
gördüğüm insanların
sıfatlarından
zifirle karışık öç akıyor
saçlar taralı, yüzük parmağı kısrak
diller yamalı
ama
/tabi öyleleri var ki
insanı hakikate sürükler
kömürden kayalar üzerinde işte salımız
küreği çektikçe iki geri bir ileri sarıyor
varlığın şarkısı
kolay olmayacak varmak.
Yorumlar
Yorum Gönder