hayır bugün olmayacak yapmayacağım bunu, kendime bunu yapmayacağım esintiye vurgun bedenimi bir kez daha bu hastalığa kurban etmeyeceğim hayır dayanıksız ve çelimsiz kurumuş ve kanı oraklarda akmış şu ruhumu hayır, hayır, hayır bu hastalığa kurban etmeyeceğim her gün yaşamayacağım işte bugün son olacak, bugün son, sonun sonu, her gün olduğu gibi içimin alfabesi yan yana geldiğinde tutulurum öylece ve dinlerim dinlerim ama uzatamam elimi söylenene kemente, jilete, urgana, sehpaya, ışığa kıyılmışa kıyamıyorsam sadece sözler, sadece sözler işte bana sokaklardan, mesnetsiz camialardan kalan gözümün önünden geçen her insan benden mesuldür! hadi tutuşalım ve bana söyleyin: ama yok, hayır. bu girdaplar silsilesi hani alınan ve verilen soluk hani işte yaşamanın mucizeliğindeki keyifli kederlenmeler siz, hepiniz onlardansınız gözümün önünden geçen her perşembe benden mesuldür siz değil Kıt'a dur.