Yargına Kavga
yangının yıllanmış, durağan, umursanmayan mahalli:
ısırganların yavaştan döneldiği kırgın bahar akşamlarında
düşman bekleyen bilenmiş bileklerin camdan yumrukları
volta gezen cumba ahalisi, her birerinde intihar misli namlu
düşman arıyor gözler, huzur bozmuş herkesin arasını
kulağın kesildiği yüksek binaların jaluzileri ardına kadar çekili
arzulayan bir gelincik, güneşi arzulayan.
yoruluyor ikindiye doğru bütün adımlar
düş, göze girmeye çalışıyor
gürz, namlunun yetmezinde pusuda
ve bir çocuk tahtadan parmaklarıyla orağını biliyor
çatlak bir metafor
duman, tendeki çatlakların kuytusunda yeni bir salamet bekliyor ne acı
tırnaklardaki pas ekine dökülüyor yetim çocuklar yılmasın diye
olgun yetimler kendi cumbalarında volta atmakta şimdi, yılan
baygınlığını seher vakti gider bir ardıca asar
öyle doğrulurdu güne
gelinciğin penceresinden bir yetim başı sarkıyor cumbaya
güneş ikindiyi geçmekteyken
anan baban benim senin dedi bir deli, deliyi kimse duymadı
delinin her sabah
gördüğü ardıca selam verdiğini de kimse umursamaz bu mahalde
namlu ve kurşun, sadece
delilerin anlayacağı.
Yorumlar
Yorum Gönder