Bordo Tabut

sıcak içimler 
ve eksikliğin hat safhasında 
bir kadın 
sigara tutacağından 
yirminci yüzyıla savaş açmakta

belagatimden yoksun adımlarımın 
kışa doğru süzülüşü 
sevişmelerin hadsiz savurganlığından 
bir kaçış :
saf sevgiye amadeliğimin 
bir açıklaması sadece

kırmızı çizgiler 
canımı sıkıyorlar

saat gece üç buçuk ve
yükselişte olan bir ses
beni durdurmak için 
süvarilerini çağırmakta
çünkü tek olduğumu ve sürekli içtiğimi biliyor o sesin sahibi

ikimizde bir şeyler için geç kalmıştık
o süvarilerini çağırmak için 
ben de tek kalmak için 

içkiler ve kara bulutlar 
lehimedir
anomali soluğumla 
kirlettiğim hava
marşımı bağırmakta
toprağa kokusunu tekrar bahşeden marşım
olabileceğim en umutlu halime sürüklerken 
tek istediğim şey 
güneşin günümü mahvedecek kadar
yükselmemesi birkaç saate

soğuk bir içimle 
uyandırıyorum kendimi 
tekliğimi lanetlemeye çalışan bir kadının 
hülyasından 
ve devam ediyorum sesin geldiği yöne doğru

arzın lanet toprağından bulaşan 
mecalsizlik tozlarını daha yeni silkelemiştim ve 
bir savaşa daha koşturuyordum şimdi
bu hayatın sancılı bir gününe daha uyanmayacağımı sezdiğim an
çekeceğim göklere beyaz bir çaput 

kara bulutlar
dumanlar
yangınlar
karanlığın ışık saçtığı bir gün
yürüyorum işte
çoktan mahvolmuş bir geleceğin üzerine
ve siren sesleri duyuyorum
ayrıca bordo bir tabutta 
kanla bezenmiş bedenimi sergiliyorlar
grotesk bir edebiyatın gölgesinde
geleceğin son durağında
hissediyorum

yükselişte olan ses
suskunluktan nasibini alıyorken
yavaşlıyorum
kimse
daha yeni toparlanmış ve 
eski haline hiç geri dönmeyi düşünmeyen birinin
karşısına çıkmak istemez 
hele ki 
yandaşlarını çağırmakta geç kalmışken

ve ikimiz de şanslıydık
o yara almadan kaybetti
ben de yara almadan kazandım
şimdi daha iyiydim
kara bulutlar
dumanlar 
yangınlar 
yerindeydi hâlâ
hâlâ kendimdeydim

hiçbir acımı unutmadan
hayatın karşısına çıktığımda 
biliyordum 
korkması gerekenin ben olmayacağımı
böyle yaşamak ne kadar zor olsa da
beyaz bir çaput için henüz erken

bordo bir tabuta doğru akarken zaman
kırmızı çizgilerin 
ve saçtığın dumanların altında 
soluklanıyorum hâlâ
sevgiye amadeliğimden...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Benim Bir Alayım Yok II

légion d'honneur

Mühür