Öyleyse Kan Şaşırdı, Eureka!
gözlerimin parladığı yerdeyim burada geceyi cehenneme katıyorum üç sene önce de dağları denize döküyordum belki de doğrulup kendi yardıma bir gül koymalıyım evrak kanı yarmış bana aşktan yürüyorlar kırlangıç kulağımda dört nota fa, la, kef, hınç. kefenin yüz karası kara saplanmış kalmışım, sen sislerin de senden olduğunu zannederken ben hiçbir şeyle tümden sıyrıldığımda henüz çok genç, çok diri ve yeterince serttim/sevgilim. bunu bilir kırklar, serüven ve üç küffar. efendiler üç beş hasım bulurlarmış kendilerine gütmek için koca bulvarlarda sene altmışlar ve seksenler das kapitalle büyüyen zehirli küvetler seneler ve birkaç boğum idam yetiştim ve unuttum yetmişlerdeki hatipleri/aşk değil. birkaç fırtınaya tutunmak ve aslıma karışmaktı istediğim o yeni yetme yaşlarımın şimdiye öfkesini de unutmadan taşıyarak içimde ben oldum, sen oldum, biz ve her şey oldum kendi kendime her şeyde hızlandım ve giderdim göz yamaçlarımı bir yerde durmamak hep hareketle ilmek ilmek ö...